Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Çocuk hastalıkları bölümümüzde 0-14 yaş arasındaki çocuklar tedavi edilmektedir. Çocuk psikolojisi, beslenmesi ve gelişimi gibi konularda uzman ekibimiz, çocukların tüm hayatını etkileyecek bu önemli süreçte 7 gün 24 saat hizmet vermektedir.
Çocuk sağlığı açısından sürdürülen hizmetler kapsamında “koruyucu hekimlik” çalışmalarına büyük önem veriliyor. Buna bağlı olarak çocuklarımızın ileriye dönük sağlık sorunlarının kontrolü açısından aşılama çalışmaları titizlikle yürütülüyor.
Çocuk hastalıkları ve çocukların genel sağlığı, annenin tutum ve davranışlarıyla yakından ilgili olduğu için, annelik bilincinin gelişmesine ilişkin çalışmalara da önem veriliyor. Hastanemizin halkın bilinçlenmesine katkıda bulunmayı benimseyen genel stratejisi doğrultusunda, anne eğitimi ön planda tutuluyor.
Ünitemiz çalışmaları kapsamında, anne adayları ve anneler, hem kendi beslenmeleri hem bebeklerinin beslenmesi konusunda bilgilendiriliyor. Annelere ve anne adaylarına verilen eğitim çerçevesinde anne sütünün değeri, emzirmenin önemi ve çocuk sağlığına etkileri etraflıca anlatılıyor.
Bu gruplarda verilen hizmetler koruyucu aşılar, beslenme ve genel sağlık konularını kapsıyor.
Çocuk sağlığıyla ilgili hizmetler hastanemiz de çocuk polikliniğine bağlı olarak şu servislerde veriliyor:
- Acil Servis
- Aşı Polikliniği
- Yenidoğan Yoğun Bakım
Dikkat Eksikliği (Hiperaktivite Bozukluğu) Nedir?
Günümüz anne babalarının en önemli problemlerinden biri hiperaktif çocuktur. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), bebeklikte yada 5 yaşından önce başlayan, kronolojik yaşa uygun dikkat süresinde ve kurallara dayalı davranışta görülen, gelişimsel bir problemdir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB) kafamızda daha iyi canlanması için bu hastalar yeni, parlak, fiyakalı bir arabaya benzetilmiştir. Yokuş aşağı gaza basarak süratle inen bu arabanın maalesef freni yoktur. Araba durdurulmak isteniyor ama durdurulamıyor. Araba her an yoldan çıkabilir veya birilerine çarpabilir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun en belirgin ve ortak özelliği nedir?
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun en belirgin özelliği , çocuğun dikkat süresinin, yaşının ve zekasının gerektirdiğinden daha kısa olmasıdır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların ortak özellikleri şunlardır;
- Çoğunlukla elleri ayakları kıpır kıpırdır ve oturduğu yerde kıpırdanıp durur.
- Çoğu zaman hareket halindedir ve bir motor tarafından sürülüyormuşçasına koşuşturur durur, yükseklere tırmanır.
- Oturması istendiğinde, oturduğu yerde bir müddet kalmakta güçlük çeker.
- Dikkati konu dışı uyaranlarla çabuk dağılır.
- Zihinsel çabayı gerektiren ders dinleme, ders çalışma, okuma ve yazma görevlerinden kaçar.
- Ödevlerde ve sınavlarda dikkatsizce hatalar yapar.
- Sabırsızdır, sırasını beklemekte güçlük geçer
- Kendisiyle konuşulduğunda sanki dinlemiyormuş izlemini verir.
- Sakin ve gürültüsüz biçimde oynamakta zorluk çeker
- Verilen yönerge ve ödevleri yapmakta zorlanır, bu işi tamamlamadan diğerine geçer
- Çok konuşur, sık sık başkalarının sözünü keser ve lafa girer.
- Çabuk unutur, sık eşya kaybeder.
- Çoğu zaman sonuçlarını düşünmeden tehlikeli işlere gir
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun belirtileri nelerdir?
1. Aşırı Hareketlilik: Aslında her çocuğun hareketli olması beklenir. Çocuk koşar, düşer ve gürültü çıkararak oynar. Bunların hepsi doğal karşılanabilir. Ancak DEHB’da ise çocuğun hareketliği aşırıdır ve yaşıtlarıyla kıyaslandığında farklılık hemen anlaşılır. Genellikle bu çocuklar bir motor tarafından sürülüyormuş gibi sürekli hareket halindedirler. Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjileri vardır. Yükseklere tırmanır, koltuk tepelerinde gezer, ev içinde koşuşturur ve dur sözünden anlamazlar. Sakin bir şeklide oynamayı beceremez, bir süre sakin bir şekilde oturamazlar. Oturmaları gereken durumlarda ise elleri ayakları kıpır kıpırdır. Çok konuşur, iki kişi konuşurken sık sık lafa girerler. Masanın başında oturamaz, dolayısıyla derslerini uygun mekanlarda çalışamazlar.
2. Dikkat Eksikliği: Çocukta dikkat kusuru özellikle eğitim hayatının başlamasıyla belirgin hale gelir. Okul öncesi dönemde de her şeyden çabuk sıkılan ve bıkan bu çocuklar, oyuncaklardan dahi sıkılıp kısa bir süre sonra onları parçalamayı tercih ederler. Okulun başlamasıyla birlikte öğrenmeye karşı ilgisizdirler. Ödev yapmayı sevmez, anne/baba ve öğretmenin zoruyla ödev yaparlar. Ödevleri yapmakta hayli zorlanırlar. Masanın başına oturamaz, otursalar dahi çeşitli bahaneler uydurarak (tuvalete gitme, su içme gibi) sık sık masa başından kalkarlar. Anne /babayı ders çalışırken sürekli yanlarında isterler. Üzerine aldıkları bir işi sürekli bitirmekte zorlanır, bir işi bitirmeden hemen diğerine geçerler. Kendileriyle konuşulduğunda sanki konuşanı dinlemiyormuş görüntüsü verirler. Bir komutu birkaç defa söyledikten sonra yerine getirirler.
Sınıfta dersi takip etmedikleri gözlenir. Dışarıdan gelen uyarılarla hemen dikkatleri dağılır. Ders dışı işlerle fazlaca ilgilenir, elindeki kalem, defter ve oyuncak gibi malzemeyle uğraşır, dersi takip edemezler. Derste sıkılmaları nedeniyle sınıfın dikkatini ve huzurunu bozacak davranışlar sergileyebilirler. (derste konuşma, arkadaşlarına laf atma ve garip asker çıkarma gibi).
Okuma ve yazma kaliteleri yaşıtlarından kötü, defter düzeni ve yazıları bozuk olabilir. Okurken sık hata yapabilir ve cümlenin sonunda kelime uydurmalarına rastlanabilir. Unutkandırlar. Sınıfta sık eşya kaybetme yanında, iyi öğrendiklerini düşündüğünüz bir bilgiyi de çabuk unutabilirler. Kendilerine uygun bir çalışma düzeni ve sistemi geliştiremezler. Okuma ve yazmayı genellikle sevmezler. Ders kitabı okumanın yanında hikaye ve roman türü kitapları okumaya karşı da isteksizdirler.
Yaşanan tüm bu öğrenme zorluklarına sınavlarda dikkatsizce yapılan hatalar eklenir. Sabırsızlıkları nedeniyle soruları hızlıca okuma, tam okumama ve yanlış okumalara sık rastlanır. Bu nedenle çok iyi bildikleri bir soruyu dahi yanlış cevaplayabilirler. Test sınavlarında çeldiricilere kolaylıkla kanarlar. Özellikle ilkokula başladığı yıllarda sınav kağıdını öncelikle vermeyi marifet sayarlar. Sonunda bilgileri ve bildiklerinden daha azı oranında not alırlar.
Dikkat eksikliği okul öncesi dönemde pek fark edilmeyebilir. Ancak bu çocukların bir kısmı ders dışı işlerde de çabuk sıkılma belirtileri gösterirler. Zeka düzeyi iyi olan ve ek olarak özel öğrenme güçlüğü olmayan çocuklar ilkokulun 3.ve 4.sınıflarına kadar derslerde sorun yaşamayabilirler. Çalışmadıkları ve dersi iyi takip etmedikleri halde notları kötü olmayabilir. Derslerin ağırlaşmasıyla birlikte başarıda ciddi düşüşler yaşanmaya başlanır. Ev içinde günlük yapmaları gereken işler konusunda sorumluluk almak istemezler. Genellikle dağınıktırlar ve kurallardan hoşlanmazlar.
3. Dürtülerine hakim olamama: Sonunu düşünmeden eyleme geçme olarak tarif edilebilecek olan dürtülerine hakim olamama (impulsivite), bu çocukların uyumlarını bozan en ciddi belirti kümesidir. Sabırsızlıkları, sırasını beklemekte güçlük çekmeleri tipik özellikleridir. Sonuçta kendisi ve çevresindekiler için zararlı olabilecek fevri hareketleri ve sınır tanımadaki zorlukları davranış sorunlarının ilk habercileri gibidir. Yaşıtlarıyla birlikte olduklarında olaylara aşırı tepki vermeleri ve fiil ve sözle arkadaşlarını rahatsız etmeleri nedeniyle toplum içinde istenmeyen adam ilan edilirler.
Anne babalar şu belirtileri çocuklarında gördüklerinde mutlaka uzmana başvurmalıdırlar.
- Yukarıda sözü edilen şikayetlerin okulda veya evde olması,
- Belirtilerin okula başlama yaşından önce görülmesi,
- Belirtilerin en az 6 aydır devam etmekte olması,
- Belirtilerin birden fazla (okul, oyun ,ev) yerde görülmesi,
- Belirtilerin okul veya evde en az %50 görülmesi,
- Çocuğun zekasının 70 ten aşağı olmaması,
- Otizm, psikoz, zeka ve gelişimsel gerilik, sağırlık körlük ve kişilik bozukluğu olmaması.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Tedavisi Nedir?
Hastalığın tedavisi mevcuttur. Tedavinin ilk şartı, aile okul ve hekim arasında sıkı işbirliğidir. Öğrenmeyle ilgili sorunlar yanında arkadaş ilişkilerinde yaşanan sorunlar ve kurallara uyma güçlüğü aile ve okulun ortak ve sağlıklı yaklaşımlarıyla aşılabilir. Öğrenme güçlüğü çeken çocuklarda özel eğitim programlarının uygulanması gerekebilir. Kalabalık sınıflarda dikkatlerinin dağılması nedeniyle öğrenemeyen çocuklara bireysel eğitim öğrenemeyen çocuklara bireysel eğitim desteği verilmelidir. Olumsuz davranışların düzeltilmesi ve yerine olumlu davranışların konulması için çeşitli destekleyici ve davranışçı tedavi teknikleri uygulanabilir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tedavisinde ilaçlar önemli yer tutarlar. Dikkat arttırmaya ve davranışların kontrol edilmesine yönelik ilaç tedavisi uzun yıllardır kullanılmaktadır. Medikal tedaviden elde edilen sonuçlar çocuğun yaşı, zeka düzeyi, ailenin tedaviye uyumu ve sebatı gibi faktörlerden etkilenmektedir. Stimülanların devreye girmesiyle tedaviden elde edilen başarı oranı oldukça artmıştır. Stimülanlar; tedavideki başarıları yanında, güvenilir ilaç olmaları, çocuklarda bağımlılık yapmamaları ve yan etkilerinin az olması nedeniyle de tercih edilirler.
-
Prof. Dr. Öznur KüçükÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları
-
Uzm. Dr. Eşref Kyaw Zin LattÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları
-
Uzm. Dr. Salim ErdoğanÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları
-
Uzm. Dr. Şükrü CidoÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları
-
Uzm. Dr. Yasemin Eraslan PınracıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları