Yenidoğan Sarılığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Sarılık, bilirubin adı verilen maddenin kandaki seviyesinin yükselmesi ile deride sararma olarak kendini gösteren bir hastalık durumudur.  Yenidoğan bebeklerde sarılığın erken tespiti ve tedavisi oldukça önemlidir. Sarılık çoğunlukla fizyolojik olup kendiliğinden geçerse de, bazı patolojik durumlarda bilirubin yüksek seviyelere ulaşıp beyin hasarına neden olabilir. Bu yüzden sarılığı olan yenidoğanların özellikle ilk bir hafta-on gün içindeki doktor takipleri son derece önemlidir.

Yenidoğan bebeklerin göz aklarında, burun çevrelerinde ve yüzlerinde görülen sarı renk değişikliği, sarılığın başlangıç belirtisidir. Sarı renk hastalığın ilerlemesi ile tüm vücuda yayılabilir. Sarılığı olan bebek emmek istemez, sürekli uyumak ister.  Beslenmenin bozulmasına bağlı olarak sarılık daha da yükselir ve kısır döngü başlar. Eğer bilirubin çok yükselip beyni etkilemişse, bebek tiz sesle ağlamaya başlar, başını geriye atar ve tablo havale geçirmeye kadar kötüleşebilir.

Yenidoğan bebeklerde fizyolojik sarılık genellikle hayatın ikinci veya üçüncü günü başlar, dördüncü beşinci günlerde en yüksek seviyesine ulaşır, daha sonra giderek azalarak bir kaç gün içinde kaybolur. 

Yenidoğanda sarılık oluşturabilecek en önemli sebeplerden birisi kan grubu uygunsuzluğudur. Annenin kan grubu Rh (-), bebeğin kan grubu Rh (+) olduğunda Rh uygunsuzluğu; annenin kan grubu O, bebeğin kan grubu A, B veya AB grubu olduğunda ise ABO uygunsuzluğu olmaktadır. Anne ve bebek arasında kan grubu uyuşmazlığı olduğunda annede bebeğin kan grubuna karşı antikorlar gelişir. Anne kanında oluşan bu antikorlar plasenta yoluyla bebeğe geçer ve bebeğin kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasına yol açar. Bunun sonucunda açığa çıkan fazlaca bilirubin, bebekte sarılığın ortaya çıkmasına neden olur.

Uygun ve yeterli beslenme sarılığa karşı en önemli koruyucu yaklaşımdır. Eğer anne sütü yeterli değilse, bebeği aç bırakmamak ve sağarak ta olsa vermeye çalışmak gerekir. En son çare olarak mama takviyesini de düşünmek lazım gelir.  Yenidoğan sarılığında çeşitli tedavi yöntemleri vardır.  Fototerapi denilen ışık tedavisi, sarılık belli derecelere yükselince ilk yapılacak tedavi yöntemidir. Bebeğiniz özel bir ışık kaynağı altına yerleştirilir. Mavi-yeşil spektrumda ışık kaynağı kullanılır. Bu ışık bilirubinin idrar ve dışkı yoluyla vücuttan atılmasını sağlar. Fototerapi bebeğe herhangi bir şekilde zarar vermez. Bebeğin gözleri ışıktan zarar görmemesi için kapatılır. Bazen yan etki olarak ciltte kırmızı döküntüler, sık ve sulu dışkılamaya neden olabilir. Aralıklarla bebeğin kanı alınarak bilirubin düzeyinin güvenli sınıra düşüp düşmediği kontrol edilir. İntravenöz immunoglobulin tedavisi de özellikle ciddi anlamda kan uyuşmazlıklarında bir seçenektir. İntravenöz immunoglobulin uygulaması ile daha ciddi bir tedavi yöntemi olan kan değişimi riski azaltılabilir. Ciddi sarılık vakalarında, diğer tedavilere cevap alınamadığında bebeğin kanının değiştirilmesi gerekebilir. Kan değişimi, son yıllarda neredeyse hiç uygulamadığımız bir tedavi yöntemidir. Anne babaların yüksek bilinç düzeyleri ile erken teşhis konulması, etkin ışık tedavisi uygulamaları, kan değişimi uygulamalarını çok azaltmıştır.

Bebeğinizin karın, kol ve bacaklarında sarılık varsa, bunun yanı sıra çok uyuyorsa emmesi de zayıflamışsa kaçıncı gününde olursa olsun hemen doktorunuza başvurmalısınız. Çünkü bunlar sarılık düzeyinin yükselmiş olduğunun göstergeleridir. Bebeğinizde sarılık varsa doktor takibi yanında onu sık ve iyi beslemeniz sarılığın çabuk atlatılması açısından çok önemlidir.

Yenidoğan sarılığı sık olarak görülmesine ve birçok bebekte de kendiliğinden geçmesine rağmen bu durum her bebek için geçerli değildir. Hangi yenidoğanda bilirubin düzeyinin tehlikeli seviyeye ulaşacağı her zaman tahmin edilemeyeceği için bebeğinizin ilk üç beş gün içerisinde bir doktor tarafından görülmesi çok önemlidir. Böylece, tedavi edilmediğinde kalıcı ciddi problemlere neden olabilecek bir hastalığı kolaylıkla önlemiş olursunuz.

Dr. Şükrü Çido

* OECD ülkelerinin üniversite mezunlarının dakika başına okuyabildiği kelime sayısı baz alınmıştır.
 
EN AR RU FR